Yarağın bir Kere Tadını Alınca

Selam Sex Hikayeleri Okurları. Benim adım Demet, 18 yaşındayım ve 3 ay önce geçirdiğim bir trafik kazasından dolayı 2 ay okula ara vermem gerekti. Öncelikle kaza sırasında olan biteni anlatmak istiyorum çünkü o zamanlar çok acı bir durum olsada şuan düşündükçe komiğime gitmiyor değil. Derlerya; trajedi + zaman = komedi diye, inanın bana şuan bu denklemin tam olarak ne demek istediğini çok daha iyi anlıyorum çünkü kaza geçirdiğim sırada yanımda bulunan ve aracı kullanan erkek arkadaşımla beraber yaşananları düşündükçe birbirimizin haline gülüyoruz.
O dönemlerde erkek arkadaşım Tuncay’ın babası yeni bir araba almıştı ve Tuncay’ın ehliyeti olduğu için istediği zaman babasından arabayı alıp benide alarak dolaşmaya çıkardık. Dolaşmaya çıkmamızın nedeni zannetmeyin ki gezmek, tozmak falan. Askine, arabayla olduğumuz zaman şehir dışına çıkmamız, özellikle piknik alanlarına giderek gözlerden uzakta bir yerde sex yapmamız bizim için daha kolay oluyor. Ben lise sona geçtiğim gün bakireliğini kaybetmiş bir kızım ve o gün bu dündür sex yapmaya doyamıyorum. O sırada, trafik kazası sırasında biraz fazla azmış olacaktım ki elim sürekli erkek arkadaşım aletinin üzerinde duruyordu. Zaman zaman avuçladığımda Tuncay durmamı söylesede içimden onun yarrağın bırakmak gelmiyordu. Bu arada Tuncay’ın aleti için yarrak kelimesini kullanıyorum, normalde söylemeye utanırım ama itiraf etmeliyim ki yarrak kelimesi, aletini böyle telafuz etmek beni heyecanlandırıyor ve yüz yüze konuşmadığımız için aletinden söz ederken açıkça yarrak yazmayı tercih ediyorum :).
Dediğim gibi yine sikişmek için piknik alanına gitmek üzere yola çıktığımızda (sikiş diyorum, buda beni çok tahrik ediyor, kusuruma bakmayın (: ) elimi bir an olsun erkeğimin yarrağımdan çekemiyordum. Uyun bir yer bulmadan önce yarrağına dokunmak, elime almak, avuçlamak ve hatta mümkün olursa ağzıma alıp emmek istiyordum ama Tuncay sürekli dikkatini dağıttığımı söyleyerek durmamı istiyordu. O her ne kadar bana dur desede ben yinede durmadım ve sonunda yarrağını fermuarından çıkartarak ağzıma soktum. Bir kaç dakika boyunca öyle güzel ve iştahla emdim ki sonunda “ağzına mı boşaltacaksın beni, gelmek üzereyim, dur artık” dedi ama ben hiç umursamadan emmeye devam ettim. Daha önce erkeğimin yarrağını ağzımda patlatmamıştım, bu benim için ilk olacaktı ve beni neyin beklediğini bilmiyordum ama düşündüğümde yarrağının ağzımda patlaması, bu fikir beni dahada tahrik ediyordu ve Tuncay boşalacağı söylediği halde ağzımdan çıkartmadan emmeye devam ettim.
Kısa süre sonra ağzıma gelen sıcak sıvı, yani Tuncay’ın yarrağından çıkan spermler boğazıma kadar ulaştığında hiç bekletmeden yutmaya başladım. İlk başlarda çok çok geliyorlardı ama ilerleyen bir kaç saniye sonra azalmaya başladılar. Bir damlasını bile ağzımda tutmadan hepsini yuttum ama tam son damlaları yutuyorken bir anda Tuncay başımdan tutarak beni kerana doğru itekledi ve iteklemesiyle beraber önümüzde ışıkta duran araca arkadan çarpmamız bir oldu. O hızla emliyet kemerimi takmadığımdan dolayı başımı cama vurdum. Tuncay’da, bende pek önemli yaralar almamıştık ama ikimizde 3 ay boyunca okula gidemedik. Tabi bu 3 ay süresince evden çıkmamda yasaklanmıştı, sadece bahçeye çıkabiliyordum. Ne yaptığımız, kazayı nasıl yaptığımızı sorduklarında açıklama yapamamıştık fakat büyük olasılıkla MBS kameralarından ne işler çevirdiğimiz görünmüş olsa gerek babam kazadan bir kaç gün sonra öfke kusuyordu resmen.
Annemle ilk konuşmaları, yani kazadan bir kaç gün sonra konuşmalarında benim hakkımda “senin bu kızın orospu olmuş” gibi birşeyler söylediğini ben duydum şahsen. Zaten orospu olduğumu söylediğinde Tuncay ile arabada, kaza sırasında neler yaptığımızı öğrenmiş olabileceğini tahmin ettim. Bu nedenle zaten dışarı çıkmama izin vermediler ama 3 ay sonra iyileşip tekrar okula döndüğümde nasıl tarif etsem bilemiyorum fakat öyle bir azgın haldeydim ki, daha sınıfa girer girmez gözüm Tunca’yı arıyordu. Bir şekilde sikilmem gerekiyordu ve bu ister sınıfta olsun, ister herkesin gözü önünde olsun benim için fark etmezdi. Sınıfta ilk bakışta Tuncay’ı göremedim, azgın azgın sırama geçerken arkadaşlarım “geçmiş olsun” falan diye birşeyler söylüyorlardı ama onları bile dikkatle dinleyemedim. Yanıyordum resmen ve yangınımı söndürmek için Tuncay’ı bir şekilde biran önce bulmam gerekiyordu. Sonunda bizimkiler kazadan sonra telefonumu aldıkları için mecburen yakın arkadaşlarımdan biri olan Şengül’den telefonun istedim ve Tuncay’ı aradım.
Okula geldiğimi ve onu göremediğimi, neden gelmediğini falan sorduğumda bana bir kaç gün daha izinli olduğunu söyledi. Bu haberi almamla beraber inanır mısınız tüm hayalerim suya düşmüştü. Ben daha ilk gün, sınıfa girer girmez bir şekilde 10-15 dakikalığına dışarı çıkıp en yakın uygun bir yerde sikişiriz diye düşünmüştüm ama bu sadece düşüncelerde kalmıştı. Haberi aldıktan sonra ilk 3 ders boyunca aklımdan çıkartamadım sikişmeyi. Sonunda daha önce çıktığım ama sikişmediğim eski erkek arkadaşım Uğur 3’üncü dersin tenefüsünde, yani 4’üncü derse girerken hemen önümde ki sıraya oturdu ve “geçmiş olsun, nasılsın, duydum inan 3 aydır aklımdasın, arayamıyorum da telefonun sürekli ulaşılamıyor” dedi. Yalan söylemeyeceğim, her ne kadar azgında olsam Uğur’dan bunları duyduğum anda önce biraz duygusal bir hale büründüm ve ona karşı ilk yakınlaşma isteğim de işte tam o anda başladı.
Aslına bakarsanız erkek arkadaşımdan istediğim herşeyi alabiliyorum. Yani zevk konusunda beni son derece tatmin ediyor o yüzden onu aldatmayı o ana kadar hiç düşünmemiştim fakat bir yandan sikilme arzusu, bir yandan Tuncayla sex yapabilmek için bir kaç gün daha beklemem gerektiğini bilmek gözümü döndürmüş olacak ki Uğur’a “teşekkür ederim, biraz canım sıkkın, benim için dersi kırar mısın” dedim ve dışarıda dolaşmak istediğimi söyledim. Uğur bu teklifimi hemen kabul etti ama onun, benim gibi sex yapmayı düşünerek teklifimi kabul ettiğini zannetmiyorum çünkü gerçekten benim yaşadıklarımdan dolayı üzgün olduğunu fark etmiştim, hissetmiştim. Millet 4’üncü derse girerken biz Uğur ile beraber dışarı çıktık. Önce bir süre okulun bahçesinde dolaştıktan sonra öğretmenler falan görür, derse neden girmediğimizi sorarlar diye okuldan ayrıldık. Okulun yaklaşık 300-400 metre ilerisinde park var, parka giderek orada dolaşmaya başladık.
Parka girer girmez o saatlerde kimse olmadığı ve neredeyse koca parkta yalnız olduğumuz için benim aklıma direkt sex yapma fikri düştü. Gerçi okulun bahçesinden parka gelene kadarda zaten bu düşünce vardı ama parka girince elime ayağıma hakim olamıyordum adeta. Bir kaç metre yürüdükten sonra kuytu bir banka oturup havadan sudan yaptığımız sohbete bankta oturarak devam ettik. Bir kaç dakikalık gereksiz sohbetlerin ardından Uğur’a “Hatice ile aranız nasıl” diye sordum. Hatice, Uğur’un benden sonraki kız arkadaşı. Aynı okulda değiller o yüzden Hatice’yi pek tanımıyorum ama facebook üzerinden sevgili olduklarını biliyorum. Hatice hakkında çok kısa bir sohbet gerçekleştirdikten sonra bir anda, inanın bana damdan düşer gibi konuya daldım ve “peki sex hayatınız nasıl” diye sordum. Uğur tabiki bu soruyu duymayı beklemiyordu, o yüzden biraz çekinerek cevapladı ama ben durmadım ve “en son ne zaman ilişkiye girdiniz” diye sordum.
Sex hayatınız nasıl diye sorduğumda zaten kaçamak cevaplar veriyordu ama en son ne zaman sex yaptınız diye sorduğumda hiç sex yapmadıklarını söylemesi biraz zamanını aldı. Ne diyeceğini, tam olarak “hiç sex yapmadık” demek için hangi kelimeleri kullanacağını bilmiyordu. Kaba bir şey söylemekten çekindiği için biraz kem küm etti ve sonunda da kızarmış bir suratla “hiç birşey yapmadık ki” dedi. Kızarmış yüzüne aldırış etmeden konunun üzerine gitmeye devam ettim ve “neden, vermiyor mu” diye sordum. Bana şöyle bir baktı ve “biz bu konulara nerden geldik ki” diye sordu. Gülümsüyordu fakat gülümsemesi bile utancını gizleyemiyordu. Hiç beklemediği anda benden böyle bir soru duymuş olması heyecanlanmasına neden olmuş olsada ikinci hamlemle dahada utandı ve yaptığıma dayanamayarak bir anda ayağa kalktı. Yaptığım şey; soruma cevap verdiği anda, yani hiç ilişkiye girmediklerini söylediği anda “neden, vermiyor mu?” diye sormamla beraber elimi aletine atmam bir olduğu için bir anda şaşkın ve panik içerisinde ayağa kalkması bir oldu.
Aletine elimi attığımda aslında heyecanlı olduğu için yumuşak bir yarrağı avuçlamayı beklemiştim yalan yok. Yinede bu heyecan ve panik halinde bile sertleşmiş olduğunu fark etmem beni mutlu etmedi değil. Aletine dokunduğumda elime gelen o iri yarrak hem beni mutlu etti, hemde işimi kolaylaştırdı. Ayağa kalktığında ben bankta oturmaya devam ediyordum. Ona “sakin ol, sanki kız sensin erkekte benim” dedim ve gülümseyerek “hadi otur ya, saçmalama” diye sözüme devam ettim. Olacakları anlamıştı, dahada önemlisi elimden kurtulamayacağını ve ondan istediğim şeyi almadan onu rahat bırakmayacağımıda fark etmişti. Yanıma tekrar oturduğunda ağzını dahi açmaya fırsat vermeden tekrar elimi yarrağına attım ve “heyecanlısın bunu görebiliyorum, birazda utanıyorsun bunuda fark ediyorum ama sertleşmekten de geri duramıyorsun” dedim. Bunun üzerine biraz daha gevşemişti, bana “biri görebilir, burada yapmasak böyle şeyler” dedi.
Bende “olur, nerede yapalım” deyince “ne yapacağız ki tam olarak” diye sordu. Banktan kalktım, elinden tuttum ve zaten kuytu bir yerde olan, oturduğumuz bankın arkasında ki çimlere, ağaçların arasına girdim. Zaten bir kaç ağaç geçtikten sonra bankın bulunduğu yürüyüş yolu görünmüyordu. Belli belirsin görünüyordu diyeyim yada çünkü ağaçlardan biraz uğraştığınızda kısmen yol görünebiliyordu. Yinede son derece rahat olan bu yerde ne o, nede ben ağzımızı dahi açmadık, konuşmadık. Uğur’u ağaçlardan birine yasladım, hemen dizlerimin üzerine çökerek 3 aydır hasretini çektiğim yarrağı pantolonudan dışarı çıkartarak ağzıma aldım. Gerçi 3 aydır Tuncay’ın yarrağına hasrettim ama o an benim için tek önemli olan şey bir yarrağın olmasıydı. Yarrağın sahibi kim olursa olsun benim için hiç önemli değildi. Daha lise öğrencisi olmama rağmen sikilmeye doyamamam yüzünden erkek arkadaşımı, eski erkek arkadaşımla aldatıyordum.
Yalnız Uğur’un yarrağıda gerçekten tam avuçlamalık, tam ağza almalık bir durumdaydı. Kocaman olması, sadece yarısını ağzıma sokabiliyor olmam beni öyle tahrik etmişti ki. Ağzımam sokup emmeye başladığım anda zar zor konuşuyordum ve “ağzıma boşalabilirsin” diyerek Uğur’un rahat davranmasını söylemeye çalıştım. Tabi bunu ilk seferde söyleyemedim çünkü yarrağı ağzımdan çıkartmadan söylemek istiyordum, hasretimi doya doya gidermek istiyordum ama yarrak ağzımı doldurduğu için ilk seferde lafları gevelesemde ikinci seferde yarrağının bir kısmını ağzımdan çıkartarak rahat olmasını söyleyebildim. Bunun üzerine Uğur belki 5 dakika boyunca başımı sıkı sıkı tutarak yarrağını ağzıma, boğazıma doğru itekleye itekleye işini gördü. İşi bittiğinde ağzımda ki spermlerini bir kaç saniye öylece ağzımda beklettim ve biraz emdikten sonra hepsini yuttum.
Tabi bu bizim Uğur ile ilk ve son kaçamağımız değildi. Boşaldıktan sonra sertleşmesi için bir kaç dakika daha yumuşamış yarrağını ağzıma aldım ve emmeye devam ettim. Sikiş için hazır olduğunda, yarrağı sertleştiğinde bu kez ağzımdan çıkartarak eteğimi yukarı doğru sıyırıp ağaca bu kez ben yaslandım. Yüzüm ağaca, götüm Uğur’a bakıyordu. Hafif başımı çevirdim ve “hadi içime gir” diye fısıldadım. Uğur başta yarrağını göt deliğime dayadı ve zorlamaya başladı. Sanırım beni bakire zannettiği için götten sikiş istemişti ama bakire olmamama rağmen götten hiç siktirmediğim için amımı sikmesini söyledim. Biraz tedirgin olarak “emin misin” diye sordu. Gülümseyerek tekrar “hadi içime gir, bekletme beni sik amımı” dedim ve tekrar yüzümü ağaca dönerek hafif domalıp beklemeye başladım.
Aletini içime yavaş yavaş sokmaya başladığında son derece ıslak bir halde olduğum için hiç zorlanmada içime almaya başladım. Anal sex yapmaya çalışmış olsak acıdan parkta çığlık çığlığa kalabilirdim muhtemelen. Ağzıma sığmayan kocaman aleti amıma o kadar güzel, öyle zevk vererek kaya kaya giriyordu ki önümde duran ağacı tam olarak kavrayamasamda sarılabildiğim kadar sarıldım ve Uğur beni sikip orgazm edene kadar ağaca sarılarak sikilmeyi sürdürdüm. Ara ara zevkten canım anal sex istemedi değil ama her ne kadar azgında olsam o acıyı göze alamadım inanır mısınız :(. O gün Uğur iki kez, ben bir kez orgazm oldum. Ama nasıl orgazm, dizlerimin bağı çözülerek orgazm oldum gerçekten. Sonrasında okula tekrar döndük çünkü çıkışta babam beni almaya gelecekti. Tuncay tekrar okula gelene kadar Uğur ile bir kaç defa daha parka dolaşmaya (sikişmeye (; ) gittik. Tuncay geldiğinde Uğur ile bir daha görüşmedim ama kendimi zor tutuyorum. Bazen Tuncay içimdeyken gözlerimi kapatarak Uğur ile sikiştiğimizi hayal ediyorum. Onunla sikişmem bir bakıma yasak aşk olduğu için midir nedir çok çekici geliyor.
Şu ana kadar kendime hakim olsamda artık direncimin git gide kırıldığını hissediyorum. Bilemiyorum belkide gelecek günlerde, en azından okul bitmeden Uğur ile tekrar sikişmeye başlayabilirim. Yinede bu olan bitenlerin kesinlikle Tuncay’ın kulağına gitmemesi gerek. Zaten ne olur ne olmaz diye sizlere bu porno hikayesini yazarken isimlerini değiştirerek yazıyorum ama geri kalan tüm anlattıklarım tamamen gerçek olaylardır ;). Tabi inanıp inanmamak size kalmış, ben anlatıp rahatladımya ona bakarım yani..