adile hakkinda hersey

ADİLE HAKKINDA sEY İlk işe başadığım yıllardı. Semih adında bir meslektaşım vardı. Semih biraz sümsük bir tipti, seksi de biraz geç keşfetmiş olmalıydı. Hergün işe geldiğinde Adile ile nasıl seviştiğini, hangi yeni pozisyonlar denediğini anlatırdı. Ben de bir gün “Ağbi, bu Adile profesyonel fahişe olmasın. Senin anlattıklarını he kadın bilmez.” dedim. O günden sonra, Semih`le konuşurken “Adile nasıl?” yerine “Senin fahişe nasıl?” demeye başladım. Yine birgün Semih geldiğinde, “Senin fahişe nasıl? dediğimde, bu kez Semih durdu, “Adile`yle gelecek hafta yıldırım nikahıyla evleniyorum. Artık ismiyle hitap etmen daha iyi olacak.” dedi. Tabii ben şok oldum. Neyse evlendiler, bende şahitleri oldum. Adile`yle tanıştım. Gerçekten enteresan bir tipti, 1.55 boylarında, 50kg civarında miyon bir tipti. Biraz son zamanlarda meşhur olan Sibel Kekilli`ye benziyordu. Onunla her karşılaştığımızda, içim bir tuhaf oluyor, ona karşı cinsel bir istek duymaktan kendimi alıkoyamıyordum. Bunda biraz Semih`in anlattıklarının, biraz da Sibel`in rahat tavırlarının payı var. Bir akşam saat 6 gibi, Semih beni aradı, akşam 7 matinesine iki bilet almış, fakat acil bir durum için hastaneden çağrılmış, Sibel`i sinemaya götürmemi istedi. Ben de tamam dedim. Sibel`i evinden aldım ve sinemaya gittik. Yol boyunca, konuşması, tavırlarıyla adeta beni baştan çıkarmak ister gibiydi. ben de kendi kendime “Oğlum, yeterince piyasan var zaten, başını belaya sokma” dedim. Ciddi davrandım. Sinemada ikili koltukta otuyorduk, sinemayı izlerken, Sibel başını omzuma dayadı, eliyle elimi tuttu. Ben tepki vermemek için kendimi zor tutuyordum. Daha sonra elini tişörtümün altın soktu, biraz karnımın üzerinde gezindirdi. Tüylerim ürperiş ve uyarılmıştım. Sonra fermuarımı çözdü, eliyle sikimi kavradı. Penye hırkasıyla da kapatıyordu. Ellerini öyle ustalıkla kullanıyordu ki. Zevkten artık filmi izleyemez olmuştum. Boşaldım. Hırkasıyla, spermleri temizleyerek, fermuarımı kapattı. Filmden sonra, yolda dönerken ikimiz de konuşmuyorduk. Evine yaklaştıktan sonra, “Çok güzelsin, lütfen bunu bir daha denemeyelim.” dedim. Bana sahibinden merhamet bekleyen bir kedi gibi bakıyordu. Sustu. Hiç konuşmadan inip, evine çıktı. 3 gün sonra yine akşam, evimin zili çaldı, açtım, karşımda Adile duruyordu. İçeri aldım. Bakışları herşeyi anlatıyordu. Bir dakika bile konuşmaya fırsatımız yoktu. Kapıyı kapatır kapatmaz bir birimize sarıldık. Delice öpüşüyorduk. iki dakika içinde ikimizde çırıl çıplak kalmıştık. Öpmedik, yalamadık yerini bırakmadım. Sonra masanın üzerine abanarak domaldı. “Arkamdan istiyorum.” dedi. “Semih seni doyuramıyor mu?” dedim. “Semih arkadan beceremiyor. dedi. Ben de erkekliğe laf söyletmemek için hayatımda hiç yapmadığım bir şeyi deneyecektim. Adileyi götünden sikecektim. Kıçını kremledim. Sikimi kremledim. Yüklendim. İlk önce başı girdi. Biraz geri çektim. yarıya kadar girdi. En son olarak yüklendiğimde, artık Adile`nin çığlıkları yeri göğü inletiyordu. Her gidip gelişimde başını çılgınca sağa sola savuruyordu. Boşaldım. Dizlerimizde güç kalmamıştı. İkimizde yere yığıldık. Adile`yle, Semih`in bundan sonraki nöbetlerinde de sık sık buluştuk ve seviştik. Bu olaydan yaklaşık 2 ay kadar sonra, Adile`nin çıplak resimlerini bir amatör internet sitesinde gördüm. Bu durumu çözmek için harekete geçtim. Webmaster`e mail atarak, bu kızın eroinman bağımlısı hastam olduğunu ulaşamazsam, ölebileceğini söyledim. İz sürerek. fotoğrafların ilk kaynağı olan Beyoğlu`ndaki bir ajansa ulaştım. Adile`nin bir kaç porno filmi olduğunu, çıplak pozları olduğunu öğrendim. Bu durumu mecbur kalarak Semih`e anlattım. Sonuçta, Semih, evini Adile`y bırakarak, olaylı bir şekilde Adile`den ayrıldı. Adile bir hafta içinde evi satarak ortadan kayboldu. Ona bir daha hiç rastlamadım. Gönderen: drved

Bir cevap yazın